📖 Gerçek Hikaye: “Kütüphanede Sayfa Kapatmadık”
Final haftasıydı.
Okulun en sessiz yeri olan kütüphanede çalışıyordum.
Karşımda oturan kişi ilk kez dikkatimi çekti.
Saçları dağınık, gözlük takmış ama gözlerinin içi gülüyordu.
Adı Buse’ydi.
Tarih bölümü, ama beden dili… zamansızdı.
Saat gece 23:00’e yaklaşırken herkes gitmişti.
Sadece biz kalmıştık.
Sessizlik büyüktü, ama aramızdaki gerilim daha büyüktü.
“Biraz hava alalım mı?” dedi.
“Yoksa ben seni burada öpeceğim…”
🪑 Kütüphanenin arka raflarının arasına girdik.
Hiç kimse yoktu.
Etraf kitap kokuyordu ama ben sadece onun kokusunu alıyordum.
Yavaşça kitapları tuttuğu eliyle benim gömleğimin düğmesini açtı.
Gözlüklerini çıkarıp cebine koydu.
Ve fısıldadı:
“Burada ses çıkartamazsın… ama bedeninle konuşabilirsin.”
💋 Dudakları boynuma indiğinde raflardan bir kitap düştü.
İkimiz de gülmemek için dudağımızı ısırdık.
Ama o eğilerek diz çöktü.
Pantolonumun kemerini çözerken gözleri yukarıdaydı.
“Final sınavı burası olsun…” dedi.
Orada, sessizliğin içinde, rafların arasında…
Tüm fısıltılar, nefesler, beden sesleri yankılandı.
Parmak uçlarıyla içime işledi.
Ve ben… o anda sadece onun oldum.
📍 Kitap kapatılır, ama bazı anılar asla kapanmaz.
Bu geceyi sadece bir yerde anlattım: