🏖️ Gerçek Hikaye: “Kabin Boş Sanmıştım…”
Plaj kalabalıktı.
Güneş yakıyor, deniz serinletiyordu.
Havlumla kabine geçtim, üzerimi değiştirecektim.
Kapı tam kapanmamıştı, tıklamadım.
İçeri girip kapıyı çektim ve döndüğümde…
Oradaydı.
Sırtı dönüktü, üstü çıplaktı, sadece bikini altı vardı.
Kalçası elimle uzansam değecek kadar yakındaydı.
Ses çıkarmadım.
Ama o döndü…
Göz göze geldik.
😳 Şaşırmadı.
Korkmadı.
Gülümsedi.
“Boş değildim… ama istersen birlikte daralalım,” dedi.
Ve kapıyı içeriden kilitledi.
🔥 Elimle sırtına dokunduğumda
teni güneşten sıcaktı,
ama altı… daha sıcaktı.
Kalçalarını bastırdı, göğüslerini yüzüme çevirdi.
Dudakları boynuma, sonra dudaklarıma indi.
Bikini altını kenara çekip fısıldadı:
“Zaten çıkarmak üzereydim…”
Kabinin duvarına yaslandı,
elleri omzumda, bacakları belimdeydi.
Denizin tuzunu dilimden siliyordu.
Kumlar ayaklarımızda, nem her yerimizdeydi.
💦 Dışarıda çocuklar oynuyordu…
Ama biz içeride fısıltılarla başka bir oyun oynuyorduk.
Bikini altı, havlu, zaman…
Her şey yavaşça yere indi.
Ve o an en dar yerde,
en derin boşalmayı yaşadım.
🚪 Çıkarken sırayla çıktık.
O güneş gözlüğünü taktı ve şezlonguna uzandı.
Son bir bakış attı:
“Kabinimi bir daha tıklamadan girmeni bekliyorum.”
📍 O gün güneşten değil, teninden yandım.
Ve o anı sadece bir yerde yazdım: